Adıyaman 1 Şubesi

Tunçmen: Objektif değerlendirme olanağı kalmadı

Eğitim-Bir-Sen Kâhta İlçe Başkanı İbrahim Halil Tünçmen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan Yönetici Atama Yönetmeliği’ne yaptığı basın açıklaması ile tepki gösterdi.

Bakanlığın yeni düzenleme yaparak yürürlüğe koyduğu Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin sözlü sınava dayalı atama esası getirmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Yeni yönetmeliğin bakanlık paydaşlarının görüşlerinin dikkate alınmadan hazırlandığını ve uygulamada eğitim camiasında sorun çözme yerine ciddi sorunlar doğuracağını belirten Tünçmen, objektif değerlendirme olanağının kalmadığını açıkladı.

Sözlü sınav için oluşturulacak komisyonun tercih yapan adayın her tercihi için ayrı  ayrı değerlendirme yapması bu yönetmeliğin uygulanmasını imkânsız hale getirmektedir. Komisyonun elemesi sonucunda valinin onayına sunulan 3 adaydan vali hangi değerlendirme ölçütlerine göre tercih yapıp atama yapacak. Valinin her eğitim kurumu için önüne gelen 3 adayı tanıyıp içlerinden en liyakatlisini bulup ataması imkânsız. Bu noktadan sonra başarı, liyakat dışında farklı ilişkilerin devreye girme ihtimali bütün eğitim camiasını kuşkulara ve ciddi rahatsızlıklara sevk etmektedir. Yönetmeliğin diğer maddelerindeki çelişki ve belirsizlikleri bir kenara koysak bile sırf bu maddeden dolayı acil olarak iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Kurum tiplerinin kaldırılmış olmasından dolayı ilçe ve il milli eğitim müdürlüğüne atama yapılmasında hukuki belirsizliğe yol açacaktır.

Müdür başyardımcılığı kadrosunun kapsam dışında tutulması bu kadrolara atamanın nasıl yapılacağı konusunda da belirsizliğe sebep olmuştur.

Yürürlükten kaldırılan yönetmeliğe göre müdürlük sınavına girmek için yöneticilik yapmış olmak şartı aranırken, yeni yönetmelikte “beş yıl öğretmen kadrosunda görev yapmış olmak” şartı getirilmiştir. Müdür yardımcılığı sınavına girmede ise daha önceki yönetmelikte olduğu gibi üç yıl öğretmen kadrosunda çalışmış olmak şartı yeterli görülmüştür. Bu durum yeni tartışmaları da beraberinde getirecektir.

 Yöneticilerin zorunlu yer değiştirmeleri konusunda getirilen düzenlemede hizmet puanı esas alınmaktadır. Bu hizmet puanının öğretmenlikte geçen puan mı yoksa idarecilikte geçen puan mı olduğu belli değildir. Bu durum da uygulamada farklı sorunlar ve mağduriyetler oluşturulacaktır.

Kurucu müdürlük, müdür yetkililik ve daha önce yöneticilik yapmış ancak herhangi bir gerekçeyle yöneticilikten ayrılanların kazanılmış hakları hiçe sayılmıştır. Uzun yıllar yöneticilik yapmış ancak herhangi bir sebeple yöneticiliği düşen veya yöneticilikten ayrılanların tekrar yöneticiliğe dönmeleri için yeni yönetmelikte herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Burada eksik düzenleme yapılarak mevzuatta boşluk oluşturulmuştur. Bu konuda ciddi mağduriyetler yaşanacaktır. Yapılan eksik düzenleme yargı konusu olacaktır.

Yürürlükten kaldırılan yönetmeliğe göre iller arası yer değişikliği hakkı vardı. Yeni yönetmelikte bu hakkın alınmış olması kazanılmış hakların gasbıdır.

Kapatılan, dönüştürülen ve birleştirilen okulların yöneticileri ile ilgili herhangi bir hüküm olmaması beraberinde belirsizlikler getirmekle birlikte bu konuda da hukuki boşluk oluşturulmuştur.

Atama komisyonlarında sendika temsilcilerine yer verilmemesi, Bakanlığın eğitimin paydaşlarına karşı bakışını yansıtmaktadır.

Nitelikli okullar dediğimiz fen ve sosyal bilimler liselerine yönetici atamada; seçme sınavı ile bu okullara atanan öğretmenlerin öncelikle atanmaması, daha önce bu konuda verilen mahkeme kararlarına aykırı bir düzenleme olmuştur. Bu da beraberinde yeni davaları getirecektir.

Sözlü sınavların ülkemizde nasıl uygulandığı bütün kamuoyu tarafından bilinmektedir. İleri demokrasiden söz ettiğimiz günümüz Türkiye’sinde böyle bir yönetmeliğin yayınlanması öğretmenler ve yöneticiler arasında büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. Yaklaşık olarak iki yıldır üzerinde çalışma yürütülen yönetmeliğin yeni mağduriyet ve hak kayıplarına sebebiyet verecek biçimde düzenlenmiş olması eğitim camiasında zaten önceki bakanın uygulamaları ve açıklamalarından dolayı bozuk olan moralleri daha da bozmuş ve moral çöküntüsüne yol açmıştır. Bu moral bozukluğu ile öğretmen ve yöneticilerin verimli çalışmasını beklemek doğru değildir.

Yönetmeliğin bu şekliyle uygulanmasının mümkün olmadığını, uygulanmasında ısrar edilmesi durumunda öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve sendikaların bakanlıkla sürekli mahkemelik olacağını söyledi. Bu durumun eğitim-öğretimi olumsuz etkileyeceğini, ciddi mağduriyetlere, büyük zaman ve işgücü kayıplarına sebep olacağını ifade eden Tünçmen, yönetmeliğin eğitim çalışanlarının ve bakanlık paydaşlarının görüşleri dikkate alınarak uygulanmadan değiştirilmesini bekliyoruz dedi. Bakanlığın ben bilirim, ben yaptım oldu mantığından vazgeçip objektif değerlendirme kıstaslarının dikkate alınacağı bir yönetmeliğin acil olarak hazırlanıp yayınlanmasını bekliyoruz dedi.