Adıyaman 1 Şubesi

Baskı ve Tehdit Asla Metodumuz Olmamıştır

Eğitim Bir-Sen Tut İlçe Temsilcisi Fatih Mehmet Öztürkçe; Türk Eğitim Sen Tut İlçe Temsilcisi Orhan Yoğurtçu’nun 08/04/2013 tarihinde basında yayınlanan iddiaları hakkında bir basın açıklaması yaptı. Öztürkçe yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Türk Eğitim Sen Tut İlçe Temsilcisi Orhan Yoğurtçu’nun iddiaları tamamen mesnetsiz olup sendikamız ilçe temsilciliği bu iddiaların dayanağını kendisine sormuş ve cevap alamamıştır. Orhan Yoğurtçu sadece kulaktan duyma ve dayanağı olmayan beyanlar doğrultusunda böyle bir açıklama yapmıştır. Bu açıklama gayet talihsiz ve geçerliliği olmayan bir iddiadır. İddialarında sendikamızın iktidarın gücünü kullandığını ve aldatıcı vaatlerde bulunduğunu söylemiştir. Oysaki sendikamız yetkili sendika iken iktidara karşı eylem kararı alan ilk ve tek sendikadır. Bunu kendisine şu soruyu sorarak ispatlayabiliriz. Kamu Sen 10 yıl boyunca yetkili sendika iken acaba özlük hakları için iktidara karşı eylem kararı almış mıdır?

 Bilindiği gibi sendikacılık özgürlüğü ve hür iradeyi esas alır. Sendikamız Eğitim-Bir Sen kurulduğu günden beri daha özgür daha demokratik bir Türkiye ve yaşam için, üyelerinin özlük hakları için mücadele vermektedir. Üyelik çalışmalarında hiçbir şekilde baskı, tehdit ve yıldırma politikası izlenmemiştir. Böyle bir şeyin olması da asla mümkün değildir. Çünkü üye yapılan kişilerin tamamı kendi kararlarını kendileri verebilecek yaşta ve zekâda insanlardır.

Bu açıklamalar bu insanların aşağılanması manasını da taşır. Bunu asla kabul etmiyor ve kendilerine aynen iade ediyoruz. Baskı ve tehdit yoluyla üye yapmayı kendileri çok iyi bilirler. Eskiden beri üye yapma metodu olarak bu yolu seçenlerin başkalarını da kendileri gibi sanmaları halüsinasyondan başka bir şey değildir. Adam gibi sendikacılık yapmak varken çamur at tutmazsa izi kalır yolunu seçmek acziyetin ifadesinden başka bir şey değildir. Bu arkadaş ilçe Milli Eğitimdeki ikna odalarını bilmediğimizi sanmasın. Bu konuda söylenecek çok sözümüz olmasına karşın ortalığı bulandırmadan sendikacılık yapmaya gayret ediyorsak bunu takdir etmeleri gerekir.

Son söz olarak bu arkadaşımıza yaptığı açıklama ile “Merdi Kıpti şecaatin arz ederken sirkatin söyler” sözüne ayna olduğunu hatırlatmak isteriz. Kendisine kıskanmadan, haset etmeden ve de bizlere çamur atmadan çalışmalarımızı örnek almasını tavsiye ederiz. En azından sendikacılığın bu şekilde de yapılabileceğini öğrenebilir.

Bu gülünç iddialar karşısında daha fazla söz söylemeyi şimdilik uygun bulmuyoruz.

İddialarından dolayı Orhan Yoğurtçu’yu kınıyor ve kendisinden özür dileme erdemini göstermesini bekliyoruz. Unutmayalım ki “Meyveli ağacı taşlarlar…”