Adıyaman 1 Şubesi
404 | | | 27-02-2016
Değişime Direnenler, Değişimde Direnenler
Habib YILDIRIM

Direnmek fiili kullanıldığı mana, kendisine yüklenen ideolojik içerik bakımından daima kullanmaktan imtina ettiğim kavramlardan olmuştur. Yüklenen bu ideolojik anlam, özellikle “gezi” sürecinde daha da pekişti. Buna rağmen bu kavramla özdeşleştiğini varsayanların daha iyi anlamalarını temenni ettiğimden direnmek fiilini kullanmayı tercih ettim.

Son devr-i iktidarda yaşanan yenilikler ve genişleyen özgürlük alanı, reddetmeyi alışkanlık haline getirmiş olan sakat nazar sahiplerinin dışında herkesin malumudur. Türkiye’nin bu yenilenme ve yenileşme ivmesini, değiştiği iddiası ile ortaya çıkan yılların Milli Görüş kadrosunun içinden gelenlerle elde ettiği herkesin malumudur. Bu kadro, iktidarı elinde bulundurduğu günden bu yana var olan bütün enerjisini değişim üzerine kurmuş ve Türkiye’de muhafazakar kitlenin algısını ve ufkunu beraberinde değiştirmiştir.

Ne var ki her on yılda bir milleti hizaya getirebileceği vehmini bir türlü bırakmak istemeyen bazı zevat hiçbir yenilik önerisinde bulunmadan veya talep etmeden kaba saba bir muhafazakarlık örneği göstererek belirli zaman aralıkları ile direnme çağrısında bulunma gafletini göstermiştir. Çağrıyı yapan güruhun gelecek adına tek bir fikir üretememiş olması, hem direnme çağrılarının zemininin boş kalmasına sebep olmuş  hem de iktidarın, yeni söylemleri ile birlikte gücünü her seçimde pekiştirmesini sağlamıştır. Bütün bu süreçten değişime direnenlerin elde ettiği sonuç bir hiçtir bütün kurumlarıyla. Ve söylemlerdeki yetersizlik, kapsamsızlık, eskimişlik, kokuşmuşluk hala devam etmektedir.

Türkiye’de Milli Görüş ve benzeri birçok oluşumun daima “Kadim Medeniyeti” inşa ve ihya söyleminin olduğu bir gerçektir. Bu umut ve söylem ve bu uğurda karşılaştıkları her zorluk, onları daima diri tutmakla beraber halk desteğinin giderek artmasını; nihayetinde iktidarlarını sağlamıştır.

Daha Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren adı anılan ve Türkiye’de değişim kavramının içini dolduran şahsiyetlerin biraz önce bahsettiğimiz daireden çıkmış olması bu manada şaşırtıcı değildir. Bütün kurumları ve şahısları ile değişim, özgürlük ve kadim medeniyet tasavvuru kuran ve bu tasavvurunu her gün yeni söylemlerle ve tekliflerle şekillendiren fikri, siyasi, dini ve sosyal oluşumlar bu ülkede daima hayırla anılacaktır.

Bu  çerçevede mücadelemizin bu noktaya gelişinde alın teri akıtmış, bedel ödemiş/ödetilmiş İskilipli Atıf Hocaları, Adnan Menderesleri, Turgut Özalları, Direnen Adam Necmettin Erbakanları; aksiyon adamları Necip Fazılları, Malcolm X’leri; gönül dünyamızın incileri Arvasileri, Seyyid Muhammed Raşidleri, Seyyid Abdulhakim El Hüseynileri, Bediüzzaman Said Nursileri, Mehmet Kırkıncı, Mahmud Esad Coşan  ve Said Özdemir  Hocaları ve daha nicelerini rahmet ve minnetle anıyorum. Şehadet ayında bir kez daha O’nların şehadetine şahit olmaktan mütevellit kendimi bahtiyar addediyorum.

 

Tüm Yazılar
1 Eğitimcilerin, "Düşün Yakamızdan" Haykırışını Duyar Gibiyim
2 Ergenekon'la Yaşadığımız FETÖ ile Tekrar Etmemeli
3 Adalet ve vicdanımız her türlü pazarlığın ötesindedir
4 Değişime Direnenler, Değişimde Direnenler