Adıyaman 1 Şubesi

Seyyanen zam verilsin, gelir kaybı giderilsin

Altıncı dönem toplu sözleşmesi öncesinde Adıyaman Demokrasi Parkında bir araya gelen Memur Sen Adıyaman Temsilciliği üyeleri ve kamu çalışanları basın açıklaması ile hükümete çağrıda bulunarak seyyanen zam taleplerini iletti.

Basın açıklamasını okuyan Memur Sen Adıyaman İl Temsilciliği Başkan Vekili Mahmut İnan 5. dönem toplu sözleşme sürecinin mutabakatsızlıkla sonuçlanmasının ardından hakem kurulunun 2021 yılı için kamu görevlilerine yüzde 3+3 zammı reva gördüğünü hatırlatarak gelinen noktada kamu çalışanlarının enflasyona yenik düştüğünü söyledi.

Haziran ayı enflasyon oranıyla 2021 yılı ilk altı aylık enflasyon farkı 5,45 olduğunu, böylelikle 1 Temmuz 2021 itibariyle kamu çalışanlarının maaşlarında % 8,45’lik bir artış yapılacağını dile getiren Mahmut İnan “ Bu zam değil, enflasyon kaynaklı memurun kaybıdır. Malum, 2019 yılı Ağustos ayında açıklanan ve 2020 yılı Ocak ayından itibaren geçerli olan Hakem Kurulu kararından bugüne tam 18 ay geçti ve bu 18 Ayda gerçekleşen enflasyon: %24,28 olurken memura verilen zam  %11,40 olarak kaldı. Bu veriler maalesef, memur maaşlarının enflasyona yenik düştüğünü, memurun alım gücünü zayıflattığını gösteriyor” dedi.

“Özellikle küresel dengesizlikler ve son 1 buçuk yıldır bütün insanlığı etkisi altına alan ölümcül kovit 19 pandemisi, hayatımızın akışını derinden etkiliyor. Dolayısıyla, böylesi zor koşullar altında, ülkemiz ekonomisinin kur üzerinden yaşadığı finansal dalgalanma dâhil birçok konuyu serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutmamız gerektiği de ortadadır. Biz durduğumuz yerin sorumluluğunu da zorunluluğunu da iyi bellemiş bir emek örgütüyüz. Evet, biz emeğimizin ve ekmeğimizin derdindeyiz. Biz, alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz” şeklinde konuşan İnan,

“Hiçbir gerçeği ıskalamadan, özellikle enflasyon üzerinden yaşanan gelir kayıplarının tazmini noktasında hem sesimizi hem de sözümüzü bu meydandan yükseltiyoruz. Bugün açıklanan enflasyon rakamları, deyim yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığını bir kere daha tescil etmiştir. Son 18 aylık enflasyon rakamlarına baktığımız zaman hedeflenen enflasyonun 3 katı, maaş ve ücretlere yapılan artışın ise tam 2 katından fazla oranda bir sapma olduğu görülecektir. Böylesi büyük bir sapma, hedeflenen enflasyon üzerinden ücretlendirme politikasının yanlışlığını ortaya koymuyor mu? Biz, ilk günden beri bu yöntemin yanlış olduğunu dile getirdik. kaldı ki, kamu işvereninin üzerinden pazarlık yaptığı öngörüler hiçbir zaman tutmadı, tutmayacaktır da. Aslında hükümet, oluşturduğu sistematikte “kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyerek bu gerçeği itiraf etmektedir” ifadelerini kullandı.

Memur Sen Adıyaman Temsilciliği Başkan Vekili Mahmut İnan sözlerini şöyle sürdürdü:

“4. ve 5. Dönem Toplu sözleşme süreçlerinde hükümetin sığınağı haline gelmiş olan “kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözünün hakkaniyeti yansıtmadığını söyleyerek  kamu görevlilerinin büyümeden ve refahtan pay alması gerektiğinin altını çizdik ve bunun mücadelesini verdik. Biz ülke gerçeklerini temel alan tekliflerle masaya oturduk hep ekonominin gerçekleri ve alın terinin hakkını vermeye dair gerekler yerine, tahmini enflasyon rakamları ile alım gücünü sıfırlayan, gerçekleşmesi mümkün olmayan hedefler üzerinden belirlenen artış oranına dayanan mantıkta ısrar etmenin manası ve anlamı yok. Geldiğimiz nokta ortada, yaşanan süreç  Memur-Sen’in haklılığını tescilledi.”

“Gelin bu çarpık sistematiği değiştirelim! Hayali enflasyon hedefler üzerinden değil, reel gerçekler üzerinden artışları belirleyelim. Artık enflasyon oranı bazlı güncelleme/yeniden değerleme katsayı uygulaması yerine büyümenin yansıtıldığı, refah payının kamu görevlilerine aktarıldığı adil bir sistemin kuruluş startının hep birlikte verelim. Kamu görevlisi devletin yükü değil gücüdür. Her şeye zam yapılırken memurun seyretmesi beklenemez. Biz, gerçeklere uygun yüzdelik zam,  geçmiş kayıpların telafisi için seyyanen zam ve büyüyen Türkiye’den memurların refahına düşen payını istiyoruz. Kamu işvereninin belirlediği zam, Mart demeden buharlaşıyor. Tam da bu yüzden, en düşük devlet memuru maaşının % 10’undan az olmamak üzere seyyanen zam talebini her zemin ve şartta dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Artık bahaneleri ortadan kaldıralım, gerçekleri konuşalım. Seyyanen zam çağrımız, bu kapsamda görülmeli, gelir kayıpları giderilmeli.”

“Biz, olmayan bir kaynaktan artış istemiyoruz. Var olan ve kamu görevlilerinden sakınılan bir kaynaktan payımız olanın, hakkımız olanın verilmesini istiyoruz. Büyüme ve refah payı üzerinden kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin belirlendiği, emeğin değerinin yükseldiği, alın terinin karşılığının verildiği yeni bir sistem yürürlüğe konulsun.”

“Evet, Türkiye’nin ekonomisi büyüyor. İhracatta tüm zamanların rekoru kırılıyor. Fakat birçok kesimin haklı olarak tepki gösterdiği şekilde Türkiye’nin büyümesinden sadece yüksek gelirli kesim, büyük sermaye ve finans sektörü pay alıyor. Büyümenin ürettiği kaynağı, bu kesimler kendi arasında paylaşıyor.”

“Ne yazık ki, gelir dağılımındaki makas gün geçtikçe açılıyor, ülkeyi ayakta tutan orta sınıf eriyor, tabanla tavan arasındaki uçurum büyüyor. Evet, Türkiye ekonomisi büyüyor fakat memurlar büyümüyor. Kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları söz konusu olduğunda “mali disiplin”, “bütçe imkânları” ve “tasarruf tedbirleri” başta olmak üzere çeşitli bahaneler üretiliyor.  Hal böyle iken; sermaye ve finans kesimi için teşvik paketleri, vergi afları çıkarılıyor. Bunun bir sosyal maliyetinin olacağını herkesin düşünmesi gerekmiyor mu?”

 6. dönem toplu sözleşmenin arefesinde hükümete seslendiklerini söyleyen Mahmut İnan taleplerinin bir kısmını söyle paylaştı:

Ücretlere yapılacak artışın dışında, Türkiye’nin büyümesinde ve gelişmesinde en çok katkıya sahip olan kamu görevlilerine refahtan pay istiyoruz.

Kamu görevlilerine, enflasyon kaynaklı yaşanan ekonomik kayıpların telafisi için en düşük devlet memuru aylığının %10’u kadar seyyanen zam yapılmasını; en düşük devlet memuru maaşının da yükseltilmesini istiyoruz.                                                                                                               

Kamuda asli istihdamın kadrolu olmasını ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini istiyoruz.

Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılarak, Personelin Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmesini istiyoruz.

Siyasi iradenin vaadi olan  3600 ek göstergenin sınıf ve unvan ayrımı yapılmaksızın yerine getirilmesini istiyoruz.

Aile yardımının artırılmasını ve  emeklilere de ödenmesini istiyoruz.

Memurlara da Dini Bayram İkramiyesi ödenmesini istiyoruz.

Ek Ödeme oranlarında artış istiyoruz.

Derece-Kademe sınırlandırılmasının kaldırılmasını istiyoruz. 

Temel insan haklarından olan grev ve siyaset hakkının verilmesini istiyoruz.