Şairliğini, bilgeliğini, entelektüel kimliğini, öğretmenliğini, hatipliğini, Anadolu coğrafyasının çelikleştirdiği mücadeleci kişiliğini hak ve özgürlük mücadelesinin mayası olarak ortaya koyan Mehmet Akif İnan, sorunun bir parçası olarak yaşamaya devam edip, sadece sonuçsuz eleştiriler yapmaktansa, çözüme dair öneriler ortaya koyma düşüncesiyle, gayretlerini toplumsal mesafe almaya yoğunlaştırmış, 1992 yılından vefatına kadar ilmek ilmek Eğitim-Bir-Sen’in örgütlenmesi için mücadele etmiştir.
Mehmet Akif İnan, aslında yok sayılan, ikinci sınıf vatandaş görülüp horlanan Anadolu insanının görüşlerinin örgütlü bir güç hâline gelmesine, eğitim çalışanlarının sorunlarının tespiti ve çözümüne ilişkin gündem oluşturulmasına, eğitimin, medeniyet değerlerimizden kopmadan 21. yüzyılın sorgulayan, irdeleyen, düşünen ve düşündüren standartlarıyla donanması için emek harcamıştır.
Eğitim çalışanlarının ekonomik sıkıntılardan arındırılarak enerjilerini eğitim hizmetine yoğunlaştırabilmelerinin sağlanması, eğitim ortamlarının, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için örgütsel gücünü, birikimini yaptığı çalışmalarla ortaya koyan sendikamız, aynı zamanda özlük ve özgürlük mücadelesinin en önemli merkezi hâline gelmiştir.
Eğitim-Bir-Sen’in tüm gayreti; eğitim çalışanlarının ekonomik sıkıntılardan arındırılmasının, üyelerinin sosyal ve mesleki gelişimlerini sağlamanın yanı sıra Türkiye’nin daha demokratik, özgürlüklerin daha fazla yaşanabildiği bir ülkeye dönüştürülmesi için de yoğun çaba sarf etmektir.
Sendikacılığı hak arama davası olarak gören, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe önem veren Eğitim-Bir-Sen, başta üyeleri olmak üzere, bütün kamu görevlilerinin çözüm bekleyen sorunlarına, beklentilerine odaklanmış; alanda karşılaşılan sıkıntılar giderilmesi, sorunlara çözüm bulunması için üstün gayret göstermektedir, göstermeye devam edecektir.
Bugün Eğitim-Bir-Sen’in tüm yöneticileri, bir bayrak yarışı gibi devraldıkları bu eseri, Eğitim-Bir-Sen’i çok daha ileriye taşıyabilmiş olmanın, ülkemizin yüz ağartıcı, saygın, etkin bir sivil toplum kuruluşunu el birliğiyle vücuda getirmiş olmanın onurunu yaşıyor. İnanıyoruz ki bu eser, bugün olduğu gibi gelecekte de sendikal mücadelenin kapsam ve muhtevasının zenginleştirilmesi, anlamlandırılması bağlamında yaşatılacak, korunacaktır.
18-19 Mart’ta gerçekleştirdiğimiz 7. Olağan Kurulumuz, istişareyi ilke, ileri ufukları menzil edinen hareketimizin kardeşlik hukukunu daha sağlam, daha sağlıklı zeminde tahkim etmiştir. Başta Genel Başkanımız Ali Yalçın olmak üzere, genel kurulda bizleri Genel Merkez Yönetim Kurulu’na layık gören tüm delegelerimize teşekkür ediyorum.
İlk öğretmenliğimden başlayarak eğitimin birçok kademesinde; Genç Memur-Sen Manisa Kurucu Başkanı, Eğitim-Bir-Sen Şube Başkan Yardımcısı ve Şube Başkanı olarak sendikamızda görev üstlendim. Savunduklarımızla haklı, birlikte çalışmakla güçlü olduğumuzun idrakiyle, bilgi, birikim ve tecrübelerimizi Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak değerlendireceğimiz yeni dönemin hayırlar, başarılar getirmesini temenni ediyorum.
Eğitimcilerin, "Düşün Yakamızdan" Haykırışını Duyar Gibiyim
Kariyer Basamakları Sınavı Sonrası Oluşan Mağduriyetler Giderilmelidir
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ