Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz 2016 Eğitime Bakış İzleme ve Değerlendirme Raporunu açıkladıklarını ifade etti. Türkiye’de eğitimle ilgili hemen hemen bütün göstergeleri içeren, farklı açılardan değerlendiren, her birine yönelik analizlere yer verilen ve bu yönleriyle bu alanda bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı çalışmayı yaptıklarını belirten Ali Deniz, “Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu hazırlanırken, eğitime dair ulusal ve uluslararası göstergeler, parametreler incelenmiştir. Raporumuzun, birçok veriyi toplu olarak sunmak niteliğiyle, gerek öğretmenlerin ve eğitimle ilgili araştırma yapan akademisyenlerin gerekse eğitim politikalarıyla siyasi ve idari karar alıcıların çalışma masalarında yer alacak temel bir kaynak olacağına inanıyoruz” dedi.
Söz konusu raporun Genel Merkez’de düzenlenen basın toplantısında Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın tarafından açıklandığını söyleyen Deniz, 402 bini aşkın üyesiyle eğitim hizmet kolunun yetkili sendikası ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak, 24 yıldır özlük ve özgürlük mücadelesi verdiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
Ali Deniz, “Biz, slogan değil, çözüm üretmenin; sorun pazarlamanın değil, ortak akılla çözüm için yol almanın peşinde olduk. Bu yüzden söz üretmedik, bilimsel araştırmalarla çözümün bir paydaşı, öznesi olduk. Bu noktada eğitime, eğitimciye, eğitim sistemine dair raporlarımızın, çalışmalarımızın, çalıştaylarımızın, yayınlarımızın, seminer, sempozyum ve kongrelerimizin eğitimle ilgili, ilişkili her kişi ve kurum tarafından takip ve takdir edilmesinin sorumluluğunu büyük bir onurla taşıyoruz. Bununla birlikte, bu sorumluluk, eğitimle ilgili spesifik konu ve mecraların ötesinde Türkiye’nin eğitimle ilgili durumunu, konumunu, olana dair verilerini ve olması gerekene yönelik analizleri içeren daha kapsayıcı ve aynı kapak altında kamuoyuna sunulacak yıllık rapor çalışması yapmak noktasında bir karar almayı ve bunun gereğini yapmayı gerektirdi. Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nun fikri ve düşünsel altyapısı bu şekilde gelişti ve oluştu. Raporumuz, Türkiye’de eğitimle ilgili hemen hemen bütün göstergeleri içeren, farklı açılardan değerlendiren, her birine yönelik analizlere yer verilen ve bu yönleriyle bu alanda bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı çalışmadır. Rapor hazırlanırken, eğitime dair ulusal ve uluslararası göstergeler, parametreler incelenmiştir. Raporumuzun, birçok veriyi toplu olarak sunmak niteliğiyle, gerek öğretmenlerin ve eğitimle ilgili araştırma yapan akademisyenlerin gerekse eğitim politikalarıyla siyasi ve idari karar alıcıların çalışma masalarında yer alacak temel bir kaynak olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin mevcut eğitim durumunu ortaya çıkaran raporda yer alan önemli başlıklardan bazıları şöyle:
“İlgili yönetmelikte temel liselerin her sınıf düzeyinde kayıtlı öğrenci sayısının toplam kontenjanın yüzde 40’ını geçemeyeceği belirtilmiş olmasına rağmen, 12. sınıfa devam eden öğrenci sayısı, toplam kayıtlı öğrencilerin yüzde 58’ine denk düşmektedir. Başka bir ifadeyle, temel liseye kayıtlı öğrencilerin yaklaşık beşte üçü 12. sınıf öğrencisidir.”
Ortaöğretimde, 2015 yılı başında açık öğretim öğrenci sayısının toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 26,45’i bulmuştur. Başka bir ifadeyle, her dört öğrenciden biri açık ortaöğretim lisesine gitmiştir. Geçen yıl yapılan değişiklikle, TEOG yerleştirmelerinde herhangi bir örgün öğretim kurumuna yerleşemeyen öğrenciler zorunlu olarak açık öğretim lisesine yerleştirilmektedir. Ayrıca, iki yıl üst üste sınıf tekrarı yapan lise öğrencileri de açık ortaöğretime kaydırılmaktadır. Buna bağlı olarak, açık öğretim lisesi, öğrencileri için nitelikli bir alternatif olmaktan ziyade sistemde başarısız öğrencilerin yönlendirildiği depo kurum haline gelmiştir.
“Eğitim fakültelerindeki mevcut öğrenci sayıları, yeni kayıt öğrenci sayıları ve mezun sayıları birlikte değerlendirildiğinde ve ayrıca fen-edebiyat fakültelerinin mezunlarına verilen pedagojik formasyon sertifikalarının sayısı göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki yıllarda da öğretmen arzının birçok alanda öğretmen talebinden daha fazla olacağı öngörülmektedir”
“Ortaöğretimde sınıf tekrarı oranı 2010 yılından 2014 yılına kadar geçen süre zarfında belirgin bir şekilde artmıştır. 2010 yılında yüzde 4,3 olan söz konusu oran 2014 yılında yüzde 5,7’ye yükselmiştir. Sınıf tekrarı yapanların sınıflara göre oransal dağılımı incelendiğinde, sınıf tekrarının özellikle 9. sınıf öğrencileri arasında yaygın olduğu görülmektedir.”