İsrail'de "gürültü kirliliğine neden olduğu" iddiasıyla camilerden hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören yasa tasarısı ve Almanya ve Hollanda’nın Türk siyasetçi ve diplomatlara yönelik antidemokratik uygulamalarına bir tepki de Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Adıyaman Şubesi’nden geldi.
Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz İsrail’in ezanı yasaklama girişimi ve Almanya ve Hollanda’nın bakanlara uyguladığı yasaklar hakkında basına açıklamalarda bulunarak tepkisini dile getirdi. İsrail ve Avrupa ülkelerinin İslam düşmanlığının haçlı ve Siyonist zihniyeti ile tekrar nüksetmeye başladığını ifade eden Ali Deniz “bu iki zihniyet dünyanın sırtında bir yük, medeni ve modern dünyanın habis urlarıdır” dedi.
Ali Deniz, İsrail’in ezan yasağına ilişkin olarak “Atılan bu tehlikeli adım, İsrail'in ırkçı uygulamaları ve İslam'ın kutsallarına yönelik devamlı saldırılarının bir parçasıdır. Bu karar, bütün semavi dinlerin mensuplarının yaşadığı Kudüs'te Filistinlilerin örfünü ve haklarını çiğnemek, dünyadaki Müslümanların duygularını incitmek ve ibadet özürlüğünün apaçık ihlal edilmesidir. Kabul edilemez bir karardır. Antidemokratiktir ve bizim için yok hükmündedir, hükümsüzdür” şeklinde konuştu. İsrail’in benzer girişimlerinin daha önce de yaşandığını söyleyen Deniz, “hiçbir engelleme İslam’ın yükselişine mani olamayacaktır” dedi.
Ali Deniz, Almanya ve Hollanda’nın siyasetçilerimize ve bakanlarımıza uyguladığı diplomatik nezakete ve uluslararası siyasi teamüllere aykırı yasaklamalar hakkında ise teröre kucak açarak Avrupa’nın kendi değerlerini hiçe saymakla beraber dünyanın geleceğini de tehlikeye attığını ifade etti. Avrupa’nın özellikle Almanya ve onun taşeronluğunu vazife edinen Hollanda gibi ülkelerin Türkiye ve İslam düşmanlığının bir haçlı ittifakı biçiminde ortaya çıktığını dile getiren Deniz, “ ahlaksızlığın, faşizmin, terörizmin ve tahammülsüzlüğün adresi haline gelen nazi kalıntısı Almanya ve onun taşeron ikizi Hollanda’nın bakanlarımıza uyguladığı tavır kabul edilemezdir. Misliyle karşılık verilmelidir. Almanya ile başlayıp Hollanda ile zirve yapan Ortaçağ zihniyeti ne yazık ki yeniden hortlamıştır. Ancak ülke olarak dünya siyasetindeki ağırlığımızı her gün daha fazla hissedecekler. Bu şer odaklarının gerçek yüzünü bütün dünya bu vesile ile bir kez daha görmüştür. Yüzyılların birikimi neticesinde oluşan devlet geleneğimizle bu şer odaklarının hain planlarını alt edecek güçteyiz” dedi.
Ali Deniz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye demokratik bir dönüşüm yaşıyor. Ses ne hikmetse batıdan geliyor. Türkiye, iktidarıyla muhalefetiyle kendi iradesini test edeceği 16 Nisan’a doğru yol alırken, Almanya’dan, Hollanda’dan oligarşik kakafoni yükseliyor. En son Hollanda’da yaşananlar neresinden tutarsanız tutun, batının ikiyüzlülüğüyle karşılaşırsınız. Popülizm, Avrupa’yı baştan aşağıya kuşatmış görünüyor. Kendilerince, manipülasyon araçlarıyla Türkiye’yi tecrit etmeye kalkıyorlar. Biliyorsunuz; uzun zamandır “Türkiye yalnızlaşıyor” nakaratıyla ülkemizi hizaya getirmeye çalışıyorlar. Türkiye yalnızlaşmıyor. Yeni açılımlarla, alternatifler oluşturuyor kendine. Afrika politikaları ortada. Türkiye, geçmiş yüzyıllarda batı tarafından sömürülen kara kıtaya dönük büyük diplomatik atılımlar yapıyor. Biz biliyoruz ki, Afrika, yeni dünya sistemi için önemli bir bölge. Avrupa, işte bu bölgeden çekilmek zorunda kalacak. Çünkü kendi iç sorunlarıyla uğraşıyor Avrupa. Sömürü üzerine yükselttikleri refahın sonu göründü. Onun için telaşa kapılıyorlar. Onun için Türkiye’ye karşı bu küçük politikaları uyguluyorlar. Hollanda’nın son ırkçı ve kabul edilemez tutumu da bundandır. Şiddetle kınıyoruz”