Eğitim camiası itirazlarını yüksek dile getirmeye devam ediyor. Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 54 üncü maddesine göre Bakanlığa bağlı her derece ve türden eğitim kurumunda görev yapan ve adaylık sürecini tamamlamış olan öğretmenlerin başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere her ders yılı sonunda, görev yaptığı eğitim kurumunun müdürü tarafından değerlendirmesi süreci başlattı.
Ancak öğretmenler ve eğitimciler sürecin seyri ve muhtemel sonuçları hakkında ciddi kuşkular taşıdıklarını dile getirmeye başladılar.
Konu ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Memur Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz öncelikle sürecin işleyişi hakkında okul müdürlerinin yeteri kadar bilgilendirilmediği, okul müdürlerine yol gösterecek değerlendirmeye ilişkin usul ve esaslar hakkında herhangi bir düzenleme yapılmadığı, okul müdürlerinin öğretmenlerin başarı, verimlilik ve gayretlerini ilgili değerlendirme formu kapsamında ölçmeye yönelik hiçbir hizmet içi eğitime tabi tutulmadıklarını söyledi.
“Her ne kadar ilgili yönetmelik maddesinde, bu değerlendirmelerin öğretmenlere başarı belgesi verilmesinde dikkate alınacağı ifade edilmiş olsa da ileride söz konusu değerlendirmelerin öğretmenlerin özlük haklarını ve çalışma koşullarını etkileyecek nitelikte kullanılması ihtimal dâhilindedir” ifadelerini kullanan Ali Deniz, “Eğitim kurumları yöneticileri atama/görevlendirme yönetmelikleri ve uygulamaları hakkında yakın zamanlarda verilen mahkeme kararlarında, benzer değerlendirmeler konusunda somut bilgi ve belgeye dayanmayan değerlendirme puanlarının hukuki denetime elverişli olmadığı için hukuken korunmayacağı hususu sık sık vurgulanmıştır.” Bu durum ile ilgili olarak sicil uygulaması kaldırılmadan evvel sicil notlarına karşı açılan davalarda da benzer gerekçelerle idari işlemin iptali noktasında sıkça kararlar verildiğini hatırlatan Deniz “Bu itibarla bahse konu öğretmen değerlendirmelerinin de dava konusu edilerek, Bakanlığı gereksiz yere külfet altına sokacağı açıktır. Bu nedenledir ki öğretmenlerimizin ve eğitimin niteliğinin artırılmasına hiçbir somut katkı sağlamayacak olan, hukuki denetimden uzak bu uygulamadan derhal vazgeçilmeli; öğretmenlerimiz tedirgin edilmemelidir. Bunun yanında haklarında yetersiz ve olumsuz değerlendirme yapıldığı kanaatinde olan öğretmenlerimiz, bahse konu değerlendirmelere karşı, eğitim kurumu müdürlüklerine itirazda bulunmalı; akabinde isterlerse dava açma yoluna başvurmalıdırlar” dedi.