Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali DENİZ, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tatil ve izin konusundaki düzenlemesine dair açıklamalarda bulundu. DENİZ, yaptığı açıklamada, düzenlemenin eğitim camiasının fikri alınmadan yapıldığını ve belirsizlik ile birlikte yeni mağduriyetler oluşturabileceğini ifade ederek eleştirdi.
“Öğretmenlerin izin ve tatillerini yeniden şekillendiren yasal düzenleme sadece bu yılı mı kapsıyor yoksa genel bir düzenleme mi?” sorusunu Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) yönelterek bir değerlendirme yapan DENİZ, “Milli Eğitim Bakanlığının tavsiyesi ile hazırlanmış olduğunu öğrendiğimiz genelde tüm Öğretmenlerimizi özelde ise Psikolojik Danışman ve Rehberlik öğretmenlerimizi rahatsız eden, şüphe ve endişeye sevk eden bir yasal düzenleme ile karşı karşıyayız. Ülkemiz, tüm dünyayı kasıp kavuran bir pandemi süreci yaşıyor ve bu süreçte başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere, PTT çalışanlarımız, polisimiz, askerimiz, Kaymakamlıklardaki Sosyal Yardımlaşma personellerimiz, nüfus müdürlüklerindeki çalışanlarımız, İşkur çalışanlarımız, Belediye çalışanlarımız, diyanet çalışanlarımız... kısacası tüm memur ve işçi kardeşlerimiz büyük bir sorumluluk ve özveriyle görevlerini ifa etmeye çalışıyorlar. Bu olağanüstü süreç içerisinde aynı şekilde özveriyle çalışan ve her zaman göz ardı edilen bir grup var ki bugün bunlara hakkını vermek için bu açıklamayı yapmak durumundayız. Evet bu grup; öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımızdır” ifadelerini kullandı.
Ali DENİZ sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zorlamalar Sağlıklı Sonuç Vermez"
“Böyle bir süreçte bunu ifade etmek istemezdik ama maalesef görüyoruz ki, eğitim camiasının emekleri hizmetleri her zaman olduğu gibi yine göz ardı ediliyor, teşekkür edilmek bir yana çıkarılan yasa ile öğretmen ve eğitim çalışanı kardeşlerimiz adeta rencide ediliyorlar. Eğitim çalışanlarımız zaten olağanüstü bir dönemden geçtiğimizin farkındalar ve yazın eğitim öğretim vermeye öğrencilerinin evlatlarının yanında olmaya hazırlar ve bunu hasretle bekliyorlar iken böyle bir yasa ile karşı karşıya kalmış olmaları tüm eğitim camiasını üzmüştür. Öğretmenler ve Eğitim çalışanları artık üvey evlat muamelesi görmek istemiyorlar. Özlük haklarında iyileştirme konuşuluyor; öğretmenler ve eğitim çalışanları gündemde yok. Ek ödeme ve ödenekler gündeme geliyor; eğitim çalışanları gündemde yok. 3600 ek gösterge gündeme geliyor; eğitim çalışanları gündemde yok. Şiddet gündeme geliyor ve şiddete maruz kalan eğitim çalışanları yine gündemde yok. Tam tersi hak kaybı, angarya ve mobbinge yol açabilecek bir yasa ile karşı karşıya bırakılıyorlar. Çıkarılan yasada genelde tüm öğretmenleri özelde ise Psikolojik Danışman ve Rehberlik Öğretmenlerimizi rahatsız eden kısımlar mevcuttur. Örneğin; ‘Rehberlik Öğretmenleri tercih danışmanlığı, alan ve ders seçimi, öğrenci tanılama sürecine bağlı olarak yapılacak çalışmalarda ihtiyaç duyulması halinde izin ve tatil dönemlerinde de görevlendirilebilir. Bu durumda Rehberlik öğretmenlerinin izinleri bir aydan az olamaz,’ şeklinde bir düzenleme yapılmış olup bu düzenleme Psikolojik Danışman ve Rehberlik öğretmenlerimizi rencide etmiş ve üzmüştür. Kaldı ki söz konusu yasada ifade edilen alan seçimi, ders seçimi ve tanılama süreçleri eğitim öğretim sürecinin bir parçası olmak durumundadır. Dolayısıyla bu süreç yaz sezonuna bırakılıp Psikolojik Danışman ve Rehberlik öğretmenlerimizin mağdur edilmesinin yolu açılmamalıdır. Tercih danışmanlığı görevi ise daha önce de MEB'e defalarca ifade ettiğimiz gibi gönüllülük esasına göre yapılmalı ve ek ders ücretleri de yüzde yüz arttırımlı ödenmelidir. Söz konusu düzenleme MEB'in özellikle Psikolojik Danışman ve Rehberlik öğretmenlerimizi bir türlü içselleştiremediğini bir kez daha göstermiştir. Bir kez daha vurgulamalıyım ki söz konusu düzenleme genelde tüm öğretmenlerimizin özelde de Psikolojik Danışman ve Rehberlik öğretmenlerinin izinlerini, tatillerini ve yöneticilerin mobbinge açık hale getirecek keyfi uygulamalarına, Psikolojik Danışman ve Rehberlik öğretmenlerinin hak kaybı ve angaryaya maruz kalmaları durumunda bırakmıştır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi angarya ve zorlamalarla asla sağlıklı sonuç alınamaz. Buradan tüm MEB yetkililerini kendi çalışanlarına sahip çıkmaya davet ediyoruz.”