Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz eğitim camiasının talep ve çözüm önerileri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu, Eğitim Bir Sen Adıyaman Şubesi Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısında konuşan Deniz “Bir milyonu aşkın eğitim camiasının cüssesi kadar sorunları, beklentileri, itirazları, umutları da büyüktür. Eğitim-Bir-Sen olarak, cüssemiz kadar yükümüz ve yükümlülüğümüz de büyüktür” dedi.
“Üyelerimizin, kamu görevlilerinin, eğitim çalışanlarının, eğitim sisteminin, öğrenci ve velilerinin, okuldaki hizmetlinin, ilçe millî eğitim müdürlüğündeki şefin, memurun, üniversitelerdeki akademisyenlerin, idari personelin bütün beklenti, itiraz, talep yükü bizdedir. Bu sorumluluğumuzun bilincinde olarak, dün olduğu gibi bugün de yarın da çözümleri önerme, talepleri dillendirme, kazanımları artırma, sorunları azaltma mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuşan Deniz, “ Millî Eğitim Bakanlığı’nı ve eğitim politikasını, eğitim bürokrasisini, YÖK’ü ve kararlarını, rektörlerin yanlış icraatını tartışmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun değişmesi gerektiğini vurgulayan Ali Deniz, şöyle konuştu:
“Bazıları için sendikacılık 100 metre koşusu olabilir. Bazılarının nefesi, bazılarınınsa hayali yetmeyebilir ama bizim için sendikacılık; ideallerimizle süslü uzun bir yol, ömrümüzü vakfettiğimiz bir yürüyüş, ancak soluğu yeteceklerin sürdürebileceği bir maratondur. Kazanım üretme gayretimiz, mücadelemiz sürüyor.”
“Stratejik bir eşikteyiz. Bu eşiğin aşılabilmesi için katma değer üretmesi gereken alanlar; eğitim, kültür, kamu yönetimi, kamu hizmeti ve kamu personel sistemidir. Ücretli öğretmenlik garabeti, yer değişikliği sürecinde karşılanmayan talepler, öğretmene yönelik giderek artan şiddete karşı etkin ve caydırıcı düzenleme yapılmaması, öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, eğitimin denetim ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi, akademik personelin iş güvencesi başta olmak üzere, özlük haklarında üniversite yönetimlerinin sergilediği keyfîlik, idari personelin görevde yükselme ve üniversitelerarası merkezî yer değiştirme taleplerinin karşılıksız bırakılması gibi konularda beklentileri karşılayan adımlar bir an önce atılmalıdır”
Yardımcı hizmetler sınıfı kapsamındaki personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi gerektiğini ifade eden Deniz, şunları söyledi: “Bunun devlete hiçbir maliyeti yok. 657 sayılı Kanun’dan yardımcı hizmetler sınıfını kaldırın, mevcuttaki personeli de genel idare hizmetleri kapsamına alın diyoruz. Ek gösterge konusundaki adımlar sadece belirli meslek gruplarıyla sınırlı kalmamalı, bütün kamu görevlilerini kucaklayacak, beklentilerini karşılayacak şekilde atılmalıdır. Bu çerçevede yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları da ek gösterge kapsamına alınmalıdır.”